14 Eylül 2013 Cumartesi

Kondüktör


22 yaşında gencecik bir kondüktördü büyük babam, ben onu hiç tanıyamadan bir tren kazasında hayata gözlerini yummuştu.

Babam anlatırken gözleri dolar senin büyükbaban babaannene aşıktı derdi hep. Bitmeyen sonsuz aşkları vardı diye de eklerdi. Elinde evde olduğu her akşam ekmekle gelir, babaanneni öper sofraya otururdu derdi, o fakir sofrasını babam şenlendirirdi derdi. Yemek ise soğan kavurmasıydı…

Hikaye şurdan başlardı: “Hanım senin yemeklerinde çok lezzetli oluyor vallaha yolda arkadaşlar bir şeyler yapıyorlar ama ben onlara seni anlatıyorum, o güzel yemeklerini…”
Sonra babam konuşmazdı, gözleri dolardı. “Baba yapma” dediğimdede “Erkek adam ağlarmıymış canım” derdi. İçindeki hüznü kalbinin derinliklerine gömerdi gene.

Bir 30 Ağustos sabahı gözlerini hayata yummuştu büyük babam, büyükbabamın babasıda şehitti. Çanakkalede çarpışmış, Yunanı attık memleketten diye mektup bile yazdırmıştı başına gelecekleri bilmeden… 20 yıl sonra haberi gelmiş, eve bir kor düşmüştü, büyükbabamın babası şehitti.


Büyükbabam her 30 ağustos üstünü başını aklar, kravatını takar, ceketini giyer, en güzel takunyalarıyla askeri geçit törenine gidermiş. Orada taa başlamadan bir saat önce durup, törenin başlamasını bekler, hazırlık yapan askerleri izlermiş. Tören zamanı hüngür hüngür ağlarmış, gözlerden ırak. Ordaki askerleri babası sanır, hep ağlamak istermiş, baba hasreti içinde… Bir gün Ankaradaki törenlerde Türk teyyarelerini görmüş, babaannemmin anlattığına göre üç gün hüngür hüngür ağlamış, “Hanım bir görecektin üstümüzden bir geçtiler kuyruklarına baktım koca al bayrağımız vardı. Çok güzeldi” diyerek.


Kıbrıs çıkartması zamanında babam trenlerle adanaya giden askerlere su dağıtmış hep, “evde ekmek yerdik, yoldaki askerede soğan kavururduk hatta bazen tereyağı ile soğanı kavurur üzerinede yumurta kırardık ama onlar bolluk zamanı olurdu, biz askere soğan ekmek verirdik” derdi.


Büyükbabamı rüyalarımdan tanıdım ben hep, birde kalan tek parça fotoğraftan, benim için özeldi. Aşkı anlatırdı. Sevgiyi ve paylaşmayı anlatırdı büyükbabam. Vatanı anlatırdı, yitirdiğimiz değerleri anlatırdı o…

5 yorum:

  1. Agladim oglum, off gercek mi bu hikaye

    YanıtlaSil
  2. 12 yasinda babasiz kalan bir baba ve babaligi bilmeyen bir insan, benim dedemde melekti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anonimcim, evet maalesef öyle oluyor babası olmayan bir insan da babalık yapamıyor. Bende babalık yapamayacağım belki. Belkide bu yüzden gay olarak dünyaya gelmişimdir ne dersin*

      Sil
  3. çok tatlı bir yazı olmuş, büyükbabanın senin için ifade ettikleri çok hoş ve bence masum. sanırım seni kıskandım biraz :) bir taraftan hikaye gerçekten üzücü ama diğer taraftan da insana umut veriyor.
    kendine dikkat et pıtırcık öpüldün :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gerçekten bana umut verdiği, gece kafamı yastığa koyduğumda büyükbabam olsa ne yapardıdediğim oluyor. Ama maalesef babam büyükbabam gibi olamadı. Belkide hiç babalık figürü göremedi. Olmadı, olamadı işte

      Sil